PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Uçağa binince kontrolden çıktı


kelebek35
07-28-2008, 09:57
Ergenekon örgütünün kilit ismi Tuncay Güney'in polise verdiği ifadenin en çarpıcı bölümlerinden birinde PKK lideri Abdullah Öcalan'ın Bekaa'yı terk ettikten sonra İşçi Partisi lideri Doğu Perinçek aracılığıyla “Teslim olmak istiyorum” mesajı gönderdiğini, kendisinin de emekli Tuğgeneral Veli Küçük adına Öcalan'ın avukatı Doğan Erbaş ile teslim pazarlığı yaptığını iddia etti

Güney'in 2001'de gözaltına alındığında polise PKK-Ergenekon ve Öcalan'ın yakalanışı ile ilgili bilinenlerin aksine bilgiler verdi.

Abdullah Öcalan'ın 'Teslim olma' şartlarını ve pazarlıklarını Öcalan'ın avukatı Doğan Erbaş'la görüştüğünü anlatan Güney, “Birinci görüşmemiz, Apo'nun Türkiye'ye teslim olması ile ilgiliydi” deyince polis, “Bir tek sen mi görüştün?” sorusunu yöneltiyor. Güney, 'Evet. Doğan Erbaş'la ben görüştüm. General Veli Küçük adına. Erbaş'la bil fiil ben görüştüm” cevabını veriyor. Polisle Güney arasında Öcalan'la ilgili şu diyalog geçiyor:

VELİ PAŞA KABUL ETTİ

T.G.: Ben, Doğan Erbaş, Adnan Akfırat, Doğu Perinçek. Bizden önce onlar görüşmüştü. Randevu saatim ikiyse onlar bir buçukta başlamıştı.

Polis: Perinçek'in görüşmelere girmemesinin sebebi...

T.G.: Perinçek, 'Ben böyle şeylerde yedi emin olmak istemiyorum' dedi. Biz konuşacağımız her şeyi konuştuk.

Polis: Ayrıntıları anlat.

T.G.: İlk konuştuklarımızı Veli Paşa'ya anlattım. Avukatla görüşmeyi kabul edip etmeyeceğimizi. Veli Paşa kabul etti. Biz yine Perinçek aracılığıyla ileteceğiz dedik.

Polis: Görüşmeyi...

T.G.: Evet, Abdullah Öcalan'ın hangi şartlarda teslim olacağını...

ÖCALAN ŞARTLARI

Polis: ... Masaya oturmayı kabul etti. (Abdullah Öcalan'ı kastediyor)

T.G.: Evet kabul etti. Şartlarınız neler, dedik. Öcalan'ın teslim olmasının yazıya dökülen gayrı resmi şartları şunlardı: Şartlarından Avrupa'dan barış heyetleri gelecek, bunların kabul edilmesi. K. Irak'tan insanlar, gerillaların bir kısmı, 'itirafçı' olarak gelecek. Yani girecek köylerine dönecekler filan. Biz görmezlikten geleceğiz. Murat Karayılan gibi, Cemil Bayık gibi insanlar yurtdışına gidecekler. Kamplarımızı kısaltacağız. PKK, K. Irak'ta kalsın, Talabani ve Barzani'ye karşı sizin üçüncü kol gücünüz olsun. On bin gerillayı sekiz bine silahlı gerillayı üç bine düşürelim.

KÜÇÜK'ÜN KOD ADI: ABBAS

Öcalan'ın şartlarının kendisine Erbaş tarafından yazılı olarak verildiğini anlatan Güney'le polis arasında daha sonra şu diyalog geçiyor:

Polis: Bunları yazıya döktünüz...

T.G.: Tabii. Doğan Erbaş yazmış, verdi bana. Zaten bunları ben Paşa'ya hemen aynı gün verdim.

Polis: Kendisi yazmış derken, avukat mı yazıyor, Apo mu yazıyor.

T.G.: Öcalan'la onlar görüşüyorlar. Yazı yazması yasak. Öcalan avukata söylüyor. Ama 'biz' diyor, örgüt içindeki kriptoyu bildiğim için Veli Küçük'ün JİTEM'de kod adı 'Abbas'tır. Zaten Abbas diyor...

Polis: Neden yazı yazması yasak.

T.G.: O zamanlar yasaktı şimdi serbest olabilir. İlk görüşmelerde her şey yasaktı, gazete okuması dahi.

Polis: Zaten daha sonra Apo İmralı'ya geldikten sonra, Erbaş'la görüştük. Bu üçüncü görüşmemizdi.

DOĞAN ERBAŞ'LA GÖRÜŞÜN

Veli Küçük'ün her görüşmeden sonra kendisine “Bunları yukarı intikal ettireceğim” dediğini anlatan Güney, Öcalan'ın teslim olduğu günleri şöyle anlattı: Üçüncü görüşmemizde zaman daralmıştı. Perinçek sık sık bizi arıyordu. Veli Paşa dedi ki Perinçek'e, “Getirdiğimiz mesaj, operasyon bizim çerçevemizden çıktı” dedi.

Polis: Bir dakika. Birinci görüşmede Apo yakalanmamıştı. İkinci görüşmede Apo neredeydi.

T.G.: Yakalanmamıştı. Daha Kenya menyadaydı.

Polis: Üçüncü görüşmede...

T.G.: Şimdi anlatıyorum. İmralı'ya geldi. Görüşmeden önce Perinçek bizi sıkıştırıyordu, “Erbaş'la görüşün” diye. Üçüncü görüşmede Apo gelmişti Türkiye'ye artık.

KONTROLÜMÜZDEN ÇIKTI

Güney, Öcalan'ın yakalanmasından bir süre önce Erbaş'la irtibatı tamamen kopardıklarını belirtiyor.

Polis: Ha sizin yakalanmasında hiçbir etkiniz yok.

T.G.: Hayır. Hiçbir etkimiz yok. Bilmiyoruz. Gazetelerden okuduğumuz şeyler. Öcalan Bekaa Vadisi'nden çıkıp uçakla dünya üzerinde turlamaya başladığı andan itibaren olay bizim kontrolümüzden çıktı. Yunanistan konsolosluğu dediler, Kenya dediler, o zamandı. Veli Paşa mesaj olarak, 'Operasyon kontrolümüzden çıktı. Müdahale edemeyiz' dedi.

PKK İLE İLİŞKİYİ KESİN

Erbaş'la üçüncü görüşmeyi Öcalan'ın Türkiye'ye getirilmesinden sonra yaptıklarını anlatan Güney, “Apo görüşmede örgüt bu saatten sonra kontrolümden çıkar” demiş.

Polis: Veli Paşa bu görüşmeden sonra son noktayı nasıl koydu.

T.G.: Yukarıyla görüştüm. Bundan sonra Erbaş'la görüşmeyeceksiniz dedi. Kendisini MİT'in ve Özel Kuvvetler Komutanı'nıntakip ettiğini söyledi.

İlk sözü 'Türkiye'nin hizmetindeyim' olmuştu

Suriye'den çıktıktan sonra gitmek istediği tüm ülkeler tarafından geri çevrilen Öcalan, Atina Havaalanı'nda yakıt ikmalinden sonra Kenya'ya gitmek üzere havalandı. CIA'nın, Öcalan'ın gelişinden anında haberdar olduğu iddia edilmişti. Öcalan, 2 Şubat'ta Nairobi'ye indi. Nairobi'de önce bir otele yerleşen Öcalan, yakalanma korkusuyla Yunanistan Büyükelçiliği'ne sığındı. Ankara'da ise aynı günlerde bir operasyon planı hazırlandı. Öcalan Yunan Büyükelçiliği misafirhanesinden çıkartılıp bir konvoyla hareket ettiğinde operasyon için düğmeye basıldı. Türkiye getirildiğinde uçaktaki ilk sözü “Türkiye Cumhuriyeti'ne hizmet etmeye hazırım, emrinizdeyim” dedi.

Küçük, PKK ve Apo'nun teorisyenidir

Tuncay Güney ifadesinde Yalçın Küçük ve PKK ilişkisi için şunları söylüyor: “Yalçın Küçük, Doğu Perinçek'e diyor ki 'Ben ona (Apo'ya) kendim, Cumhuriyetin 74, 75. yılında dedim 'Gel ben Birleşmiş Milletler uçağını ayarladım. Beraber gidelim Türkiye'ye teslim olalım. İndiğimizde de uçaktan karanfiller at silahı da iki kere at yere. At teslim ol. O zaman, şimdi o tren geçti.' Daha doğrusu bu Sakine Cansız'la Yalçın Küçük'ün ortak görüşü. Paris'teyken hep bunu görüşüyorlar. Yalçın Küçük Suriye'de Apo'nun yanındayken falan... Doğu Perinçek'e böyle diyor: 'Ben böyle böyle yapalım demişim, üstünden bir yıl geçti bak, ben geldim, o gelmedi. Gelseydi böyle olmazdı, sonu bu saatten sonra daha kötü olacak' diyor.”

PKK MÜTTEFİK KUVVET

Güney'in, saatler süren ifadesi boyunca çarpıcı iddialar ileri sürüyor: “Veli Paşa, PKK için 'müttefik kuvvetler' diyordu. Onlarla ilişki kurulmasını söylüyordu. 'Örgüt benim şeyimden çıkarsa büyük eylemlere kalkışır, ABD veya Avrupa gibi ülkelerin üzerlerine giderler. Beni de tasfiye ederler. Konuşmalarınızda temkinli hareket edin, örgütü rencide etmeyin.” Polis, ifade arasında Güney'e, “Doğan Erbaş sizin kontrolünüzdeydi” diyor. Güney de “Evet. Her şeyi bizim kontrolümüzde” cevabını veriyor.

Doğu Perinçek aracı oldu

Polis: İlk irtibat nasıl sağlandı

Tunay Güney: Öcalan adamlarından biriniPerinçek'e gönderip Yalçın Küçük'le görüşmesini istiyor. Perinçek bana söyledi. Ben de Veli Küçük'e ilettim.

Polis: Neydi görüşmenizin ana konusu?

T.G.: Doğan Erbaş. Apo'nun avukatlarından. Veli Küçük'ün isteği üzerine gidip görüştüm Doğan Erbaş'la. 'Öcalan teslim olmak istiyor' dedi.

Polis: Ne zaman.

T.G.: İtalya'ya şey yaptığı ayyuka çıkmışt.

Polis: İtalya'dan çıkmış nereye gidiyordu.

T.G.: Daha gitmemişti, Rusya'dan İtalya'ya geçti dedikoduları vardı. İtalya'da patladıydı hani. 'Aradık, arıyoruz' dedikoduları çıktığındaydı. Uydudan tespit olayları vardı. İşte o günlerde Perinçek'in odasında biz görüşmeler yapıyorduk.

yeni şafak