PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : PKK'lı imamı 'Deli Yürek'te görmüştük!


ALONE53
06-14-2008, 15:06
PKK'lı imamı 'Deli Yürek'te görmüştük!
Batman'da Nevruz Bayramı etkinlikleri sırasında PKK propagandası yaptığı gerekçesiyle yakalanan ve örgütün 'İmamlar' kanadı içinde yer alan Hüseyin Bulut'un CIA ajanı çıkması, akıllara 2001 yılında çekilen Deli Yürek Boomerang filmini getirdi. Hüseyin Bulut karakteri filmde 'Kuzey Dakotali David' karakteriyle canlandırılmıştı.

Dini istismar ederek terör örgütünün propagandasını yapan Hüseyin Bulut karakteri Deli Yürek Boomerang filminde 'Kuzey Dakotali David' olarak karşımıza çıkmıştı. Filmde, Gaffar Okkan suikastına karıştığı ortaya çıkan ve Diyarbakır'da bölge halkının Kasap Hasan diye bildiği kişinin gerçekte 'Kuzey Dakotalı David' olduğu anlaşılmıştı. Filmin kahramanı olan ve geçmişte Diyarbakır'da askerliğini yapan Yusuf Miroğlu'na (Kenan İmirzalıoğlu) ile eski komutanı Bozo'nun (Selçuk Yöntem) söylediği şu çarpıcı ifadeler zihinlere kazınmıştı: "Burası Mezopotamya. İlk kardeş kanı burada aktı. Kabil, Habil'i burada öldürdü. Bu topraklarda herkes mazlum. Yıllarca devletin gülümseyen yüzünü görmemiş buradaki insanlar. 100 milyar dolarlık eroin, esrar rantından faydalanmak, uranyuma el koymak için burada gizli servisler fink atıyor. Biz nice koynunda haç taşıyan Dakotalı imam gördük buralarda." Yusuf Miroğlu'nun 'Dakotalı imam mı?' sorusu üzerine Bozo'nun cevabı şöyle olmuştu: "Yıllar önce gelip yerleşiyorlar bu bölgeye. Biz burada PKK'ya yardım eden, boynunda haç taşıyan çok Dakotalı imam gördük. Bunlar da ABD derin devletinin yetiştirdiği kozmik bilgilerle donatılmış askerlerden sadece biri. Bunların yüzü bizim Kürtlerin yüzüne çok benzer. Ana dili gibi Kürtçe konuşurlar. Lehçe farklılıklarını kullanacak kadar iyidirler. Onun için dün savaştığımız Abdullah'tı, bugün Hizbullah. Abdullah'la işleri bitince paketleyip bize teslim ettiler, şimdi Hizbullah'ı başımıza bela ediyorlar."

CIA ajanı Kuzey Dakotalı David'in aynı zamanda Hizbullah'ın Diyarbakır bölge sorumlusu olarak yansıtıldığı filmdeki 'Şeref Komutan' karakteri de dikkat çekmişti. Albay Şeref adında komutan, ekonomik çıkarları için ABD'lilerle işbirliği yaptığının ve vatanını sattığının anlaşılması üzerine ordudan atılmış ve 'Şerefsiz Şeref' olarak anılır olmuştu. Deli Yürek Boomerang'ın senaristi ve yönetmeni Osman Sınav, 'PKK'lı imam' olayını, öngörülerinin gerçekleşmesi şeklinde görüyor. Olayı Zaman'a verdiği röportajda duyan Sınav, "Filmin senaryosunu yazarken, orada görev yapmış komutanlarla yapılmış röportajlardan yararlandık." diyor. Sınav, geçmiş yıllarda örgüt üyesi oldukları gerekçesiyle evleri basılan sözde imamlardan Hıristiyanlığa yönelik kitaplar çıktığını hatırlatıyor. Ünlü yönetmen, senaryo aşamasında izledikleri yolu şöyle tarif ediyor: "Gazete haberlerini dikkatle incelerseniz bunları 6 ay önceki bir haberle bitiştirirseniz, dünya politikası hakkında fikir sahibi olabilirsiniz." Film bittikten sonra bazı sahnelerin abartılı olduğu yönünde eleştiriler aldıklarını söyleyen Sınav, zamanla bu eleştirilerin değiştiğinin üzerinde duruyor. Osman Sınav, gazeteci Can Dündar'ın da bu eleştirilere katıldığını söyledi. Dündar, Kuzey Iraklı bir liderin, ABD konsolosunun ve emekli albay 'Şerefsiz Şeref'in bir araya geldiği sahnenin gerçeğe dönüştüğünü gösteren bir belgenin eline ulaştığında ikna olmuş.

Hüseyin Bulut, konuşmalarında İslam inancı ve Bediüzzaman'ın düşüncelerini çarpıtmıştı

Nevruz kutlamaları esnasında İslam inancını ve Bediüzzaman Said-i Nursi'nin düşüncelerini çarpıtarak, terör örgütünün propagandasında kullanan Hüseyin Bulut'un, CIA ajanları ile görüştüğü Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede yer aldı. PKK'lı imam Bulut'un, Kürtçe bilen CIA ajanı Barbara Anne Lakeberg ile Batman'da bir araya geldiğine işaret edilen iddianamede, Lakeberg'in Bulut'tan Irak'ın kuzeyinde insan haklarına yönelik açılan derneğin benzerinin Diyarbakır'da açılması için yardım istediğine dikkat çekildi. Lakeberg'den yazılı bir de mektup alan Bulut'un daha sonra DTP Batman Milletvekili Bengi Yıldız ve Belediye Başkanı Hüseyin Kalkan'la 16 Mart 2008'de buluştuğu bilgisi de iddianamede geçti.

Hürriyet, iddianameyi çarpıttı

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Batman'da Nevruz kutlaması sırasında terör örgütünün propagandasının yapılmasıyla ilgili davanın iddianamesini hazırladı. İddianemede, PKK'nın propagandasını yaptıkları gerekçesiyle 14 sanığın tutuklandığı hatırlatıldı. Ayrıca terör örgütünün bölge insanının dinî duygularını ön plana çıkarıp bu yönde propaganda yaparak yeniden ağırlık kazanmaya çalıştığının altı çizildi. Ancak Hürriyet gazetesi dünkü haberinde, sanıkların Said-i Nursi cemaati elemanı olduğu ve operasyonun bu cemate yönelik gerçekleştirildiğini ileri sürdü. Gazete ayrıca Hüseyin Bulut'un Said-i Nursi cemaatine mensup olduğunu yazdı. İddianamede yer almamasına rağmen Hürriyet'in olayı çarpıtması dikkat çekti. Diyarbakır, Zaman